"Bi Gazze Meselesi" ile Gazze'nin acılarını ve direncini dijital dünyaya taşıyoruz. SEO stratejileriyle, doğru bilgiyi daha geniş kitlelere ulaştırmaya çalışıyoruz.
Bi Gazze Meselesi – Bir Gazze Mahkemesi – Besa… Zorlukların İçinde Umut ve İyilik hikayesini sizlerle… Keyifli okumalar dilerim. Gazze’nin hikayesi, bir yerin ötesinde, insanlık tarihinin en derin acılarından birini anlatır. Ama bu hikaye yalnızca acıların değil, aynı zamanda umutların da hikayesidir. Gazze, yeryüzündeki birçok yer gibi hüzünle anılsa da, burada direnen insanlar, inançları ve dirençleriyle adeta hayatta kalmak için savaşır. Dijital bir dünyada, bu karanlık toprakların sesini duyurmak ve bu sesin yankılarını yükseltmek ise başka bir mücadeleydi. Bir yanda her şeyin zor olduğu, her adımın hesaplandığı bir dünyada, doğru bilgilere ulaşmak ve Gazze’nin sesini dünyaya duyurmak için dijital dünya bizim silahımız oldu.
Bir savaş başlatmak, her şeyin sıfırdan yapılması demektir. “SEO Sürecine Başlarken: Zorlu Yola Giriş” yazısındaki bu adımlar, tıpkı bir savaş hazırlığı gibi başladı. Arama motorlarının gizemli algoritmalarına karşı savaşmaya, her doğru hamleyi yapmaya karar verdik. Başlangıçta, dijital alanda görünür olmak, sadece teknik bir mesele değil; bir amaca hizmet etmek, doğru bilgiyi doğru kitleye ulaştırmak için bir araç olmalıydı. Gazze’nin ve Filistin’in sesini duyurabilmek için, SEO’nun gücüne ihtiyacımız vardı. Ancak bu süreçte, karşılaştığımız zorluklar – teknik eksiklikler ve düşük trafik – bizi durdurmaya değil, daha büyük bir hedef için yola çıkmaya sevk etti.
Gazatribunal.com’un kuruluşu, basit bir web sitesi kurma girişiminden çok daha fazlasıydı. Bir yola çıkmak, bir amacın peşinden gitmekti. Sitemizin başlangıçta düzensiz ve SEO’ya uyumsuz olması, bazen moral bozucu olsa da, inancımızı kaybetmemize neden olmadı. Hedefimiz belliydi: Gazze ve çevresindeki meseleleri dünyaya duyurmak, doğru bilgiyi en doğru şekilde iletmekti. Bu uğurda, SEO gibi güçlü bir silahı kullandık, ama bu sadece bir araçtı, esas amacımız hakikatin sesi olmaktı.
Başlangıçta, web sitemiz neredeyse hiç uyumlu değildi. Dijital dünyada başarılı olabilmek için, her detayla ilgilenmemiz gerekiyordu. Yavaşça, ama emin adımlarla, web sitemizi bir savaş alanına dönüştürdük; burada her tıklama, her doğru adım bir zaferdi.
İlk başta karşımıza çıkan her engel, adeta bir duvar gibiydi. İçeriklerimiz eksikti, SEO uyumsuzdu. Ancak her zorluk, bizi durdurmak yerine daha güçlü yaptı. Her yeni adımda, eksikliklerimizi fark ettik ve onlara çözüm üretmeye başladık. SEO uyumlu içerikler geliştirdik, her gün üzerine bir şeyler ekledik. Sonunda, başarıya doğru büyük bir adım attık.
SEO, sadece teknik bir gereklilik değil, bir mücadeleydi. Dijital dünyada her adım çok kritikti. Her zorluk, SEO’nun gücünü anlamamıza yardımcı oldu. Zamanla, SEO’nun sadece arama motorları için değil, doğru bilgiyi dünyaya sunmak için de güçlü bir araç olduğunu fark ettik. Bu dijital savaşta, kararlılık ve doğru stratejiyle her engeli aşabileceğimizi öğrendik.
Gazze’nin hikayesini dijital dünyada anlatmaya çalışırken, bazı kelimeler bizi zorlamakta ve “Israel”, “Hamas”, “Genocide”, “War Crime” gibi kelimeler, sıklıkla engellenmekteydi. Bu kelimelere, yapılan engellemeler bizim doğru kitleye ulaşmamızı engelliyordu. Amacımız doğru bilgiyi dünyaya yaymaktı, fakat bu tür engeller her zaman karşımıza çıkıyordu. İlk değildi ve son da olmayacaktı… Bu kelimelerle SEO uyumlu olmak, gerçekten çok zor. Peki biz kolay mıyız ? Hayır o zaman devam…
Başlangıçta, “Hamas”, “Genocide” ve “Israel” gibi kelimeler bizi engelliyordu ve bütün otoritemizi düşürüyordu. Google’ın algoritması, bu kelimelerle ilgili içerikleri sansürlüyor veya yanlış bilgi olarak işaretliyor. Bu, dijital dünyada doğru bilgiyi paylaşmayı zorlaştırıyordu. Bu tür kelimelerle dijital platformlarda görünür olmak, ciddi bir mücadele…
Bu saydığım kelimelerin yanı sıra, “Israel”, “Palestine”, “War Crime” gibi kelimeler çok rekabetçi. Bu kelimeleri, dünya çapında büyük medya organları kullanıyor. Bizim gibi küçük bir platform için sıralama almak oldukça zor hatta imkansız gibi bir şeydi… Bu rekabet, sadece teknik değil, aynı zamanda medya ve politik baskılarla başa çıkmak anlamına geliyordu.
“October 7” ve “Netanyahu” gibi terimler de çok hassas elbet. Bu tür kelimelerle içerik oluştururken çok dikkatli olmak zorundasın ve bu da yetmez. Hatta özellikle tarihi olaylarla ilgili içerikler SEO açısından büyük engellerle ve kısıtlamalarla karşılaştırıyordu bizi. Bu yüzden bu kelimeleri kullanırken çok titiz bir strateji izledik ve herkesin izleyeceğiz bir görsel show da hazırladık.
Zorlukların üstesinden gelmek için SEO stratejimizi daha özgün ve niş içeriklerle şekillendirdik. Örneğin, “Gazze” ve “Filistin” gibi kelimeleri, daha az rekabetçi ve uzun kuyruklu anahtar kelimelerle birleştirerek hedef kitlemize ulaşmayı başardık. Bu strateji sayesinde, yüksek rekabetli anahtar kelimelerde sıralama elde etmeyi başardık.
SEO yolculuğunda başarıya giden yolda doğru stratejiyi oluşturmak kritik bir adımdı. Bu adım sadece içerik üretmekle bitmiyor; dijital dünyada hızla değişen şartlara adapte olmayı da gerektiriyordu.
Daha az rekabetçi alanlara yönelerek, doğru hedef kitleye hitap eden içerikler ürettik. Bu strateji sayesinde, siteye organik trafik çekmeye ve içeriklerimizin sıralamalarda daha yüksek yer almasını sağlamaya başladık.
Mobil uyumluluk da çok önemlidir. Bu nedenle, sitemizi mobil cihazlarla uyumlu hale getirdik. Kullanıcılar hangi cihazdan girerse girsin, siteye kolayca erişebildiler. Son olarak, sayfa hızını %30 oranında artırdık. Bu iyileştirme, Google sıralamalarımıza doğrudan yansıdı.
Bu yazı, yalnızca SEO çalışmalarının bir sonucu değil, aynı zamanda bir amacın ve misyonun parçasıdır. Bir Gazze Meselesi üzerine çıktığımız bu dijital yolculuk, zorluklar ve engellerle dolu olsa da bizlere çok değerli bir ders sundu. Gazze’nin ve Filistin’in sesini duyurmanın ne kadar önemli olduğunu, doğruyu savunmanın gücünü ve dijital dünyanın insanlara ulaşmadaki potansiyelini bir kez daha derinden hissettik. SEO, teknik bir araçtır, ancak doğru bir amaç uğruna kullanıldığında, insana hizmet eden bir güç haline gelir.
Bu yazı, yalnızca bir dijital strateji ya da teknik başarı değil, aynı zamanda insanlık için atılmış bir adım ve bir umudun sesidir. Gazze’nin ve Filistin halkının yaşadığı acıları daha geniş kitlelere duyurmak ve daha fazla insanın farkındalığını artırmak, bu yazının temel amacıdır.
Her bir adımda, her bir içerikte Besa olarak doğruyu savunmanın ve bu uğurda kararlılıkla ilerlemenin gücünü hatırlatarak bu yolda ilerleyeceğiz. Besa, inanç, direniş ve doğruyu savunmak demektir. Bu yazı da, bu amacın bir parçası olarak varlık gösterdi.
Uzaklarda da olsa; başkalarının acılarını yüreğinde hissedemiyorsak, sessiz kalıyorsak, ne kadardır ki insanlığımız?
Komşusu açken tok yatan bizden değildir, diyen Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav)’in ümmeti olarak, ümmeti öldürülürken, sessiz kalamazdım.
O gün, O’ndan şefaat istemeye yüzüm olmazdı…
Bu fırsatı bana verdiğiniz için minnettarım, Ben elimden geleni yapmış olmanın mutluluğundayım.
Ben herkesten razıyım, Allah’ım da razı olsun. İyilik iyidir, desturuyla… Değerli Kardeşlerim olarak; Saygı ve Hürmetle Selamlarım…
Besa
Adana… Sıcak güneşiyle bilinen bu şehir, artık yalnızca pamuk tarlalarının değil, gençlerin hayallerinin de filizlendiği…
Kim tahmin ederdi Adana’nın bir gün uzay vizyonunun merkezine dönüşeceğini? Adana girişimcilik ekosistemi Türkiye Uzay…
Jet Luck – Halkbank – Girişimcilik Sahnesinde Fark Yaratan Yarışma, Türkiye’nin girişimcilik ekosistemine taze bir…
Hayallerini ertelemeyen ve zoru göze alan bir girişimcidir Göncü Musa Zeytun. Köklerini Adana’dan alan; emeğini,…
Girişimcilik bir yolculuksa, yola kiminle çıktığınız kadar, nereden çıktığınız da önemlidir. “Teknopark girişimcisi” olmak yalnızca…
Diş İmplant İstanbul dendiğinde aklınıza sadece bir tedavi gelmesin. Bu, hayat kalitenizi yükseltecek, kendinize olan…