Büyük hedefler genelde büyük şehirlerde aranır. Kalabalık ofislerde, cam kulelerde, hızlı geçen toplantılarda… Ama bazen en sessiz yerlerden en güçlü sesler yükselir. İşte bu yazı, tam da o seslerden birine kulak veriyor. Küçük bir şehirde, Bilecik’te doğan ama hedeflerini bir sınır gibi değil, bir sıçrama tahtası gibi gören birinin hikâyesi Genç Girişimci Ali Altın. Onun motivasyonu sabah trafiğinde değil, çocuk yaşta aldığı sorumluluklarda saklı. Büyük hayaller kurmak için metropolde yaşamak gerekmez; yeter ki insan, içindeki potansiyeli gürültüye boğmasın.

Ayrıca Ali Altın kimdir sorusu da, sadece bir özgeçmişle cevaplanamaz mesela. Çünkü Ali Altın, genç girişimci ruhunu sadece projelere değil, hayatının her anına taşımış biri. “Ali Altın kimdir?” demek, biraz Bilecik’in sessizliğini, biraz mühendisliğin disiplinini, biraz da girişimcilik ekosisteminin umutlarını sormak gibidir. Bu yazıda “Ali Altın kimdir?” sorusunu cevaplamaya çalışırken; onun hayatla, teknolojiyle ve insanla kurduğu ilişkiyi birlikte keşfedeceğiz.

Adanalı Genç Girişimci Ali Altın görsel

Sorumlulukla Yoğrulmuş Bir Gençlik

Ali, üç çocuklu bir ailenin en büyüğü. Bu cümle kulağa sıradan gelse de, onun hayatını belirleyen en temel yapı taşı. Küçük yaşta sorumluluk almayı öğrenmiş. Ne yaparsa yapsın, birilerinin gölgesinde değil, önünde olmanın yükünü erken tatmış.

Babası polis olduğu için çocukluğu Türkiye’nin farklı şehirlerinde geçmiş. Bu da ona çeşitlilikle baş etmeyi öğretmiş. Farklı kültürler, farklı insanlar, farklı bakış açıları… Her taşınma bir veda olmuş ama aynı zamanda bir öğrenme süreci de getirmiş.

Gençliğini Bilecik gibi küçük bir şehirde geçirmiş. Sessizliğin sesini orada duymuş. İmkânların kısıtlı olması, ona fırsatları yaratmayı öğretmiş. “Yoklukla mücadele” onun için nostaljik bir anlatı değil, gerçek bir yaşanmışlık. Bugün hâlâ orada yaşıyor. Çünkü köklerini inkâr etmiyor.

sorumluluk, küçük şehir, gençlik dönemi, aile yapısı, adanalı girişimci

Değişime Uyum Değil, Hızlı Hareket ve Genç Girişimci Ali Altın

Ali, değişimden korkmayan biri değil; değişimin tam ortasında yürümeyi bilen biri. Farklı şartlara uyum sağlamak onun için refleks gibi. Yeni durumlara hızla adapte olup, gecikmeden çözüm üretmeye odaklanıyor.

Kararsızlık içinde boğulan biri değil. Aksiyon almaktan çekinmiyor. Risk varsa bile ilerlemeyi tercih ediyor. Çünkü biliyor ki, bazı öğrenmeler sadece yolda gerçekleşir. Yani bekleyerek değil, ilerleyerek kazanılır.

Kendine “farklıyım” deme derdinde değil. Sıradan biri olduğunu söylese de, alışkanlıklarının çoğu sıradan değil. Takım tutmuyor, saatlerce dizi izlemiyor. Boş zamanını bile verimli geçirmek için uğraşıyor. Her anı bir yatırım gibi görüyor.

 değişim, karar alma, kişisel gelişim, hızlı uyum, 1fikir1turkiye

Özgürlüğün Tanımı: Bilgiyle Hafiflemek

Ali için özgürlük, herhangi bir yere gitmek değil; herhangi bir yerde sıkışmadan yaşayabilmektir. Ona göre özgürlük, bilginin gücünü kişisel alanına dönüştürmektir. Öğrenmek, onun için bir zorunluluk değil; içsel bir ihtiyaçtır.

Kitap okumayı seviyor, yüzmeye bayılıyor. Çünkü ikisi de onu hafifleten şeyler. Bilgi zihnini, su ise ruhunu dinlendiriyor. Bu yüzden özgürlük tanımı onun için çok net: “Zorunda olduklarını azaltmak, istediklerini artırmak.”

Popüler kültürden beslenmiyor. Moda olan şeyler, onun ilgisini çekmiyor. O daha çok kendi doğrularını bulmaya çalışıyor. Kendi hızında, kendi gündeminde bir özgürlük anlayışı var.

özgürlük, bilgi, kişisel alan, kitap okuma, gemidekiler, zor zamanlar, maneviyat, dönüşüm, insanlık yararı, göncü musa zeytun

Girişimcilik Bir Etiket Değil, Süreçtir

Kendini hâlâ girişimci olarak tanımlamıyor. Çünkü ona göre girişimcilik, sadece şirket kurmak değil, o yolda donanım kazanmaktır. Pandemide kitap satmayı denemiş. Olmadı belki ama öğrendiği çok şey var.

Birkaç mühendislik projesine başlamış ama tamamlayamamış. Yine de hiçbirini başarısızlık olarak görmüyor. Hepsini birer deneyim, birer öğrenme olarak okuyor. Piyasa, ürün, pazarlama… Bu kavramların ne demek olduğunu yaşayarak öğrenmiş.

Ali’nin girişimcilik tanımı da biraz farklı. O, önce kendine yatırım yapıyor. Bilgisini, becerisini artırıyor. Çünkü biliyor ki, sağlam bir temel olmadan kurulan hiçbir yapı ayakta durmaz. Girişimcilik onun için sabırla yoğrulan bir karakter meselesi.

girişimcilik, öğrenme süreci, genç girişimci, deneyim, tummiad

Zor Zamanlar ve Maneviyatın Gücü

Hayat herkese kolay davranmıyor. Ali de birkaç kere sert duvarlara çarpmış. Bir ayrılık yaşamış, içine kapanmış, çalışmaya sığınmış. O dönem çalışmanın sadece iş değil, terapi olduğunu fark etmiş.

İkinci sert süreç ise şimdi yaşanıyor. Zor bir dönemden geçiyor ama bu seferki çıkış yolu farklı. Dine yönelmiş. Ruhunu orada dinlendirmiş. Dinden aldığı güçle, artık daha anlamlı işler yapmak istiyor.

“Bir kişi fayda görsün, bir kişi ‘Allah razı olsun’ desin yeter” diyor. Bu cümle, onun hayattaki yeni yönünü anlatıyor.

Artık sadece kendisi için değil, başkaları için de bir şey üretme derdinde.

Peki senin derdin ne?

By Besai